"Modern teknolojinin yerleştiği çiftliklerde bir çok ürün üreticinin işlerini önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Bunların en başında Sürü Yönetim Sistemleri ile her bir hayvanın soy bilgisi, üretim verimliliği, yem tüketimi, doğum ve kızgınlık gibi verileri kontrol altına alınmış oluyor. Sürü Yönetim Sistemlerinin çiftlik dışından da internet aracılığı ile erişimi sayesinde uzman, nitelikli personelin çiftliğe gelmeden verileri kontrol edebilmesine imkan sağlıyor. Diğer taraftan sistemde tüm verilerin saklaması ile önemli kararlarda da çiftçiye hatırlatmalar yapılabiliyor. Söz gelimi, kuruya çıkması gereken tarih sistem tarafından otomatik olarak hatırlatılıyor. Genelde Pedometre ismi verilen, hayvanların hareketliliklerini takip sistemler aracılığı ile kızgınlık teşhisi %90’lara varan doğrulukla tespit edilebiliyor."
Ülkemizde süt üretim sektöründe bir çok sıkıntı yaşanmasına rağmen, sektör kendi içerisinde önemli atılımları da gerçekleştirmeye devam ediyor. Fiyatlarda son dönemlerde yaşanan dalgalanmalar, Avrupa Birliği Gıda Standartlarının sektöre zorlayıcı etkilerinin hissedilmeye başlanması gibi bir çok sebep, küçük üreticilerin bir araya gelerek kooperatifler çatısı altında birleşmelerine itici gücü oluşturuyor ve endüstriyel süt üretimine yönelmelerini sağlıyor.
Endüstriyel süt üretiminde, veterinerlik hizmetleri gibi bakım maliyetlerinin düşmesinin yanında, yem maliyetlerinde de gözle görünür bir düşüş sağlanabiliyor. Endüstriyel süt üretim tesislerinde yakalanan bir diğer imkan da sağımhanelerin modern teknolojiye ayak uydurması...
Modern teknolojinin yerleştiği çiftliklerde bir çok ürün üreticinin işlerini önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Bunların en başında Sürü Yönetim Sistemleri ile her bir hayvanın soy bilgisi, üretim verimliliği, yem tüketimi, doğum ve kızgınlık gibi verileri kontrol altına alınmış oluyor. Sürü Yönetim Sistemlerinin çiftlik dışından da internet aracılığı ile erişimi sayesinde uzman, nitelikli personelin çiftliğe gelmeden verileri kontrol edebilmesine imkan sağlıyor.
Diğer taraftan sistemde tüm verilerin saklaması ile önemli kararlarda da çiftçiye hatırlatmalar yapılabiliyor. Söz gelimi, kuruya çıkması gereken tarih sistem tarafından otomatik olarak hatırlatılıyor. Genelde Pedometre ismi verilen, hayvanların hareketliliklerini takip sistemler aracılığı ile kızgınlık teşhisi %90’lara varan doğrulukla tespit edilebiliyor.
Modern işletmelerde, maliyet hesabı net bir şekilde ortaya konulduğu zaman yem giderlerinin özellikle hazır yem karışımlarının büyük bir pay aldığı açıkça görülebiliyor. Teknolojinin bu soruna verdiği en güzel çözüm Bireysel Yemleme Sistemleri olarak karşımıza çıkıyor. Bireysel Yemleme Sistemlerinde, hayvan istediği zaman makineye yanaşıyor, kolyesindeki elektronik cihaz aracılığı tanımlanıyor, süt verimi ve laktasyondaki konumuna göre enerji ihtiyacı hesaplanıp, doğru miktarda hazır yemi tüketmesi sağlanıyor. Böylelikle, hem yeterince yem tüketmeyen hayvanlar tespit edilebiliyor, hem de bazı hayvanların aşırı yem tüketimi sonucu yağlanması ve dolayısıyla süt kaybının yaşanması engellenmiş oluyor.
İlk kurulum maliyetlerini çok kısa sürede çıkaran bu teknolojik çözümler modern işletmeleri, dışarıdan kaynaklı maliyet sorunları dahil, sıkıntılar karşısında direncini artırıyor. Kızgınlığı zamanında yakalayan bir işletme, en basit hesapla 400 TL bir maliyetten kurtulabiliyor, sağımı doğru takip eden bir işletmede süt veriminde yaşanan düşüşler, hayvan kayıpları ile karşılaşılmadan çözülüyor.
Son olarak bir müjdeli haber verelim. Bu teknolojilerin tamamı ülkemizde Türk Mühendislerin çalışmaları ile sunulabiliyor. Elbette büyük fiyat avantajları ile tüm üreticilerimize hitap edecek maliyetlerle sunuluyor.
Fatih Mehmet GÜLEÇ
